Yaklaşık 10 yıl önce, ev hanımlarına biçki, dikiş nakış öğretmek için açılan İSMEK, adı resmen konmasa da bugün bir sanat akademisine dönüştü. Kursun niteliğindeki değişim, öğrencilerin yapısını da etkiledi. Eskiden ‘ev işleri’yle ilgili bilgi sahibi olmak isteyenlerin tercih ettiği İSMEK’te şimdi üniversiteyi çeşitli nedenlerden dolayı kazanamayan ve gidemeyen gençler; geleneksel sanatlardan resme, bilgisayardan müziğe kadar 100’e yakın alanda eğitim alıyor. Bu ücretsiz kursları bitirenlere sertifika veriliyor. Hocalar istekli, öğrenciler gayretli. Arada diploma kaygısı, maddi beklenti ve başka bir problem yok; ayrıca bu kurslardan mezun olanlar kolaylıkla iş sahibi olabiliyor.
İSMEK’te; İngilizce, bilgisayar, gitar, mefruşat, kırkyama, berberlik eğitimi, fotoğrafçılık, diksiyon, ebru ve hat gibi geleneksel Türk sanatları ve müzik gibi çok farklı alanlarda dersler verilmeye başlandı. Şimdi 110 bini aşan kursiyer sayısı ile İSMEK erişkin eğitimde önemli bir sosyal görevi üstleniyor. Ezici çoğunluğunu lise mezunlarının oluşturduğu kursiyerler, özgün eserler ortaya çıkar. Hatta bu kurslarda sanatçı yetişiyor demek hiç de abartı olmaz. Zira bu dersleri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi hocaları ve geleneksel sanatlarda dünya çapında üne sahip sanatçılar veriyor. Hem de hiç duymadıkları kadar çok heyecan ve istekle. Mimar Sinan Üniversitesi hocası Kalemkâr Kaya Üçer ve eşi tezhip sanatçısı Münevver Üçer, Süleyman Berk, Neyzen Ender Doğan, Salih Mert, Fuat Başer, Taner Alakuş, Ahmet Turan Şan ders veren hocaların sadece birkaçı. İSMEK ücretsiz bir erişkin kursu olduğu için vakit doldurmak, merakını gidermek ya da kültürel seviyesini artırmak gibi farklı amaçlarla herkes geliyor. Kurs bitince mezun olup gidiyor. Fakat bu kurslarda yeteneğini keşfeden ve öğrenimine devam etmek isteyenler oluyor. Öğrencilerden bu yönde talep, eğitmenlerden de olumlu cevap gelince Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle İSMEK iki yıl eğitim verecek olan özel ihtisas sınıfları oluşturdu. İSMEK’in kurslarına katılanlar arasında sınavla öğrenci seçildi ve alanında başarılı hocalar ders vermeye başladı. İhtisas sınıflarında, hat, ebru, minyatür, kalem işi gibi geleneksel Türk sanatları dersleri veriliyor. İhtisas derslerinde klasik usulde, usta- çırak ilişkisiyle sanat eğitimi yanında Osmanlı Türkçesi ve sanatı dersleri veriliyor. Ayda birde o sanatın tanınmış isimleri gelip ufuk açıcı sohbetler veriyor. Bu ihtisas sınıflarında derse giren Mimar Sinan Üniversitesi kalemişi hocası Kaya Üçer, her geçen yıl kalitesini artıran İSMEK’in halk üniversitesi-akademisi olma yolunda ilerleediğini söylüyor. Üçer, “bu ihtisas sınıfları okullaşma projesi için bir deneme. Burada eğitmenler olarak önümüzü açıyorlar. Ne desek yapın diyorlar. Türkiye’de bugüne kadar görmediğimiz bir şey. ‘Ne dertsiz başını derde sokuyorsun’ diyenlerin yanında yapın diyenler. Bu da bizi motive ediyor.” diyor.
İSMEK’te hem ihtisas sınıflarına, hem de normal kurslarda ders veren hattat Süleyman Berk ise derslerin ve kursiyerlerin kalitesinin her geçen gün arttığını söylüyor. Bu kurslarda üniversitelerde ki sıkıntıların yaşanmadığının altını çizen Berk, “burada diploma, askerlik korkusu yok. Biz derse girdiğimizde sadece dersi ve sanatı düşünüyoruz. Halk üniversitesi gibi olmayı çok istiyoruz.” diyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eğitim Müdürü Mehmet Doğan:
İSMEK halk üniversitesi oldu
İSMEK 1996’da kurulduğunda üç kurs merkezinde 3-4 branşla başladı. Nakış-dikiş gibi branşlardı. Ama daha sonra akademik tarzı baz alarak gelişti ve sağlıklı büyüdü. İSMEK şimdi yaygın eğitimde alternatif eğitim sistemi. Bir halk üniversitesi. Sadece okuma-yazma bileninden ilkokul, ortaokul ve üniversite mezununa kadar her kesimden insan katılıyor. İSMEK sayesinde evde atıl halde duran tüketici konumunda bulunan insanımız, aktif, üretici, ayakları üzerinde duran nitelikli bir insan olma vasfını kazanıyor. İSMEK önce meslek edindirme ağırlıklıydı şimdi sanat ağırlıklı eğitim veriyor. Şimdi 30-40 branşta ihtisaslaşma başladı. Özellikle unutulmaya yüz tutmuş sanatlarda ve resimde (yağlı boya) çok iyi çalışmalar yapılıyor. İSMEK insanların yeteneklerini keşfettiği bir yer haline geldi. İnsanımıza rehberlik ettik ve gördük ki muazzam bir kabiliyet ve çalışma aşkı var. Halk eğitimi zaten talep eğitimidir, talep olmayınca olmuyor. Biz 2010 yılına kadar bütün çalışmaları planlıyoruz. Yaptığımız bütün çalışmalar planlı-programlı gelişi güzel değil. İSMEK bilimsel ve kategorik bir çalışma. Bunun için başarılı oluyor. Engelliler için ayrı kurs merkezleri açıyoruz. Müzik kursularını musiki olarak tek çatıda topladık. Sadece müzik eğitimi veren bir yerimiz var. Sanat merkezimizde geleneksel sanatlar üzerine ihtisaslaşılıyor. Bu bir süreç ihtisaslaşmayı üniversitedeki bölümlere benzeterek yapıyoruz. Akademikleşmeye başladık.