AT ETİ YEMEMEK İÇİN ‘KURBAN’ KARDEŞLİĞİ

Et fiyatları rekora doğru gidiyor. Fakat gazete ve televizyonlarda çıkan at – eşek eti satanlarla ilgili haberler insanları etten iyice soğuttu. Satılan etlere şüpheyle bakan bazı vatandaşlar, kendince bir çözüm buldu: Kurban kardeşliği… 5-10 kişi bir araya gelerek en yakın bir köye gidiliyor; sonrası bildik bir yöntem… ZAMAN 14-03-2010
Bir pazar sabahı yağmur altında Büyükçekmece Gölü’nün yamaçlarında, çamurlu yollarda ilerliyoruz. Maksadımız Eskice Çiftliği köyündeki danaları ve koyunları görmek. Aslında Burçay Yıldız ve arkadaşları bir sonraki ay için et ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yola çıktılar. Burçay Yıldız, Beylikdüzü’nde oturuyor. Gümrük işleri yapıyor. Aslen Karslı. Son zamanlarda gazete ve televizyonlarda çıkan “At-eşek eti satılıyor, kıymaya sakatat katıyorlar…” haberlerinden dolayı mahalle kasabına, büyük marketlerin et reyonlarına uğramaz olmuş. Kurban Bayramı’nda yaptığı gibi üç-beş arkadaş toplanıyor, yakın bir köye gidiyor, burada seçtikleri tosun veya koyunu kesiyorlar. “Artık neredeyse herkesin evinde derin dondurucu var, buzdolabının dondurucusuna da koyuyoruz. Böylece ne yediğimizi biliyoruz, çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atmıyoruz.” diyor.

Burçay Bey, Kars’ın Subatan Köyü Derne-ği’nin de başkanı. Onun bu yöntemini duyan dernek üyesi akrabaları da aynısını yapmak istemiş. Avcılar’daki dernekte bir defter oluşturmuşlar. Evde eti biten, adını buraya yazdırıyor. 10 kişi olunca birkaç araba yola koyuluyorlar. Civar köylerden hayvanı seçiyor kestiriyor, ihtiyacı olduğu kadar (3-4 kilo) alıyorlar. Et hem taze oluyor hem de piyasadan 5-6 lira daha ucuza geliyor. Burçay Bey’e göre özellikle ete düşkün illerden büyük şehre göç edenler yıllardır böyle yapıyor. Bu yöntem bilhassa İstanbul’da yaşayan Gümüşhaneliler, Bayburtlular, Karslılar ve Vanlılar arasında çok yaygınmış. “Bu bizim için artık bir keyif. Havalar güzel olursa köylere çoluk çocuk gidiyoruz, hem piknik yapıyor hem de bagaja taze etimizi atıyoruz.” diyor.

Eskice Çiftliği, köy aslında Büyükçekmece Gölü su havzasına kurulu olduğu için çoğunluğu prefabriklerden oluşuyor. Köye hayvan almaya gelenler burada kesimini yapsın diye bir alan hazırlanmış. Duvarlarla çevrili zeminin yarısına beton dökülmüş. Çevreye zarar vermeden ve zahmete girmeden kesme, doğrama ve paketleme işlemini yapabiliyorsunuz. İsterseniz bu konuda köylüler de size yardımcı oluyor.

Habipler’deki Küçükoğlu Canlı Hayvan Pazarı da “güvenli et” için tercih edilen yerlerden. İstanbullular buraya gidiyor, hayvanını seçiyor, kestiriyor. İsteyenler bir kısmını oradaki mangallarda pişiriyor. Kalanını da eve götürüp dondurucuya atıyor. Küçükoğlu çiftliğinin işletmecilerinden Yakup Küçükşabanoğlu, özellikle İstanbullu işadamlarının et ihtiyacını bu şekilde karşıladığını söylüyor. Küçükoğlu’nun özelliği ise burada keçi, koyun, deve, devekuşu, tosun gibi çok farklı türden hayvanların bulunuyor olması. (0212 595 35 40, www.kucukoglu.net)

Tuncay Kaya da et ihtiyacını kendisi özel kestirerek karşılıyor. Kaya’nın Bahçelievler’de, İstanbullu Dürüm ve Cadde Büfe adında bir restoranı var. Kaya, güvenilir etçi bulmakta zorlanınca kendi başının çaresine bakmış. Hayvancılık yapan arkadaşı Şahin Koçu’nun yardımıyla İstanbul’un civar köylerine gidiyor, besili bir tosun buluyor, kestiriyor ve getirip dükkânında dondurucuya atıyor. İşlerinin yoğunluğuna göre 15 gün veya bir ayda bu eti tüketiyor. Bitince yine aynısını yapıyor. Kaya, “Etin lezzetinden emin oluyorum çünkü hayvanı kendim seçiyorum. Müşteri de anlıyor zaten. Gönlüm rahat. Hem daha uyguna geliyor.” diyor.

Bu yazı 2010, dosya haber, HABERLERİM kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.