ÜNİVERSİTE HOCASI LİSELERDE “OPTİMAL EŞ SEÇİM OLASILIĞI” DERSİ VERİYOR

Üniversite hocaları Anadolu’ya ‘lise turnesi’ne çıktı
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bir projesi bu. Üniversite hocalarıyla lise öğrencilerini buluşturuyorlar. Profesörler, doçentler liselerde misafir öğretmen olarak derse giriyor. Yrd. Doç. Dr. Vural Aksakallı, “Anadolu turnesine çıktık.” diyor. Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, projeyi öğrencileri tanımak için büyük bir fırsat olarak görüyor. 24-04-2011 ZAMAN

Sıradaki ders matematik. Zil çalıyor, öğrenciler sınıfa giriyor. Ardından öğretmenleri. O da ön sıralardan birine, öğrencisinin yanına oturuyor. Elinde dosyalarla biraz daha yaşlıca bir hoca giriyor içeri. Selam veriyor, “Önce kendimi tanıtayım.” diyor. “Şehir Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü hocasıyım, ODTÜ matematikte okuduktan sonra Amerika’da endüstri mühendisliği bölümünde yüksek lisans ve doktora yaptım. Bir yıldır da Türkiye’de üniversitede çalışıyorum.” diye söze başlıyor.

Konu olasılık. Karşılaştırma ve karar verme teorisini anlatıyor. Örnek problem çok ilgi çekici: En iyi (optimal) eş seçimi olasılığı. Hoca tahtada türev ve integral formüllerini kullanarak en iyi adayla evlenebilme ihtimalini hesaplarken, öğrenciler kendi aralarında gülüyor. Haylaz bir erkek öğrenci arka sıralardan sesleniyor: “Hocam biz, en iyisi iş seçimi olasılığını hesaplayalım.” Sınıfla beraber hoca da gülüyor. Dersin sonuna doğru sonuç değerlendiriliyor. Sözelci olarak kafamız karışıyor ama anladığımız kadarıyla matematik ilmine göre üç adaydan sonraki en iyi adayı hiç düşünmeden kabul etmek gerekiyormuş. Onun, en iyi eş olma ihtimali ise yüzde 37’ymiş. Değilse şanssızsınız, matematik ne yapsın!

Sınıfta sonuç üzerine hararetli tartışmalar baş gösterince Doç. Dr. Vural Aksakallı, öğrencilere şunu söylüyor: “Arkadaşlar, matematikçiden bozma bir endüstri mühendisi size evlilik tavsiyesinde bulunursa hemen orayı terk edin.” Herkes gülüyor. Yani evliliğin matematiği, hele de türev ve integralle hesaplaması olmuyormuş. Dersten biz bu ana fikri çıkarsak da fen lisesi öğrencileri bu renkli konu sayesinde formülleri, olasılık problemlerinin çözüm yöntemlerini, karar verme mantığını ve planlamayı öğrendi. Aksakallı, Bursa dışında Diyarbakır ve İzmir’e de gitmiş. Bursa’ya önümüzdeki hafta Ferhat Kentel de gidecek. Bir lisede, tarih tersine misafir öğretmen olarak girecek. Dersinin konusu: Yakın tarihe sosyolojiden bakmak

Dersimiz kpiptoloji çocuklar!

İstanbul Şehir Üniversitesi, bu projeyi Türkiye genelindeki bütün liselere duyurmuş. Hocaların ders konularını bildirmiş. Liseler de müfredatlarına göre hocaları davet ediyor. Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Didem Havlioğlu, divan edebiyatı dersi veriyor. Başlarda dersine çok talep olmayacağını düşünen Havlioğlu kendisini şaşırtacak derecede çok davet almış. Dersinin adı: Kim korkar divan edebiyatından? Çünkü kendisi lisede, divan edebiyatı konusunda çok zorlanmış. Ama yüksek lisans ve doktora yaparken ne kadar yanıldığını anlamış. Gençlere divan edebiyatını sevdirmek için bu projeyi fırsat bilmiş.

Derste öğrencilere Şeyh Galip’in Hüsn-ü Aşk’ını anlattığını söyleyen Havlioğlu, “Üstelik bunu basitleştirerek değil şiirler okuyarak anlattım. Büyük keyif aldılar. Ayrıca bir üniversite hocasının dersi nasıl anlattığını görmeleri de onlar için iyi bir deneyim oldu. Keşke lisede bizim de böyle bir fırsatımız olsaydı.” diye konuşuyor. Hoca, yakında Aydın, Karabük ve Konya’daki liselere gidecek.

Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, liselerde “kendi bilgilerimizi nasıl şifreleriz ve başkalarının şifrelerini nasıl kırarız?” dersi veriyor. Dolayısıyla dersi büyük ilgi görüyor. Koç, 30 yıldır Amerika’da yaşıyordu. Projeyi de Türk öğrencilerini tanımak ve anlamak konusunda kendisine fırsat sunduğu için heyecanla karşılamış. Gittiği okullardan edindiği intiba: Karamsar ve endişeli bir gençlik değil aksine neşeli, zeki ve gülümseyen bir gençlik var. Fakat bu neşeli gençliğin en büyük derdi mezun olduktan sonra kolay iş bulabileceği bir bölümde okumak. Koç, bu duruma çok üzüldüğünü söylüyor ve ekliyor: “Seçecekleri meslekleri de iş bulma kriterine göre belirlemek istiyorlar. Bunun yanlış bir düşünce olduğunu anlatmaya çalıştım. Çünkü bugün mezun olanlar için iş bulma şansının yüksek olduğu meslekler, yarının meslekleri olmayabilirler.”

Şimdiye kadar 100 lisede ders veren hocalar kimler mi? Prof. Dr. Mesut Yeğen, Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, Prof. Dr. Medaim Yanık, Doç. Dr. Ferhat Kentel, Yrd. Doç. Dr. William Knapp, Yrd. Doç. Dr. Elif Çelebi, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bulut, Yrd. Doç. Dr. Fahrettin Altun, Yrd. Doç. Dr. Nurullah Ardıç, Dr. Mehmet Fatih Uslu, Yrd. Doç. Dr. Serkan Apaydın, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bulut, Sinem Koytak. g.baki@zaman.com.tr

Bu yazı 2011, dosya haber, HABERLERİM, popüler kültür kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.