TÜRK OKULLARI SAYESİNDE, 23 NİSAN ARTIK TÜM DÜNYADA KUTLANIYOR

Dünya çocukları ‘Türkçe’ konuşuyor

Önümüzdeki pazartesi günü Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. 23 Nisan için dünyanın dört bir tarafından çocuklar Türkiye’ye gelecek. Dilimizi, kültürümüzü tanımaları için ülkemizde ağırlayacağımız bu çocuklarla İngilizce anlaşmaya çalışacağız! 23 Nisan coşkusu bugüne kadar, Atatürk’ün arzu ettiği gibi, bütün dünyaya yayılamadı ve birkaç yıl öncesine kadar sadece Türkiye’de kutlanıyordu. Fakat şimdilerde sadece Türkiye’de değil, dünyanın yüzü aşkın ülkesinde 500’ü aşkın okulda, dünya çocukları 23 Nisan bayramını coşkuyla kutluyor. 21-04-2007 ZAMAN

Hatta 23 Nisan etkinlikleri için hazırlık yapan bu çocukların şu sıralar tatlı bir telaşı daha var: Yaşlı kürenin 100 ülkesinden 10 bine yakın öğrenci 2 Haziran’da finali İstanbul’da yapılacak Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’na hazırlanıyor. Dünyanın birçok yerinde, olimpiyatlarda ülkelerini temsil edecek çocukları seçmek için bakanların, eğitimcilerin ve vatandaşların katıldığı yarışmalar-seçmeler yapılıyor. Biz de geçtiğimiz yıllarda olimpiyatlara katılmış ya da bu yıl ülkesini olimpiyatlarda temsil edecek çocuklarla konuştuk. Türkiye, Türkçe ve Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı hakkındaki düşüncelerini sorduk. Hem aldığımız cevaplardaki samimiyet, hem çocukların Türkçe konuşmaları hem de 23 Nisan’ı dünya çocuklarının da kutladığını görmek onurlandırdı bizi. Söyleşileri internet yoluyla ya da telefonla ve hepsini de Türkçe yaptık. Türkçe sorularımıza Türkçe cevaplar aldık. Üstelik aldığımız cevaplarda, Türk şarkıcılar dünyaya açılmak için uğraşırken onların çoktan dünyada dinlenilmeye başladığını fark ettik. Yüz binlerce çocuk Türkçe müzik dinliyor; Tarkan, Barış Manço, Zara, Sezen Aksu, Mustafa Sandal, Kıraç hayranı olan bu çocuklar, onların birçok şarkısını ezbere söylüyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları, bir anlamda Türkçenin 23 Nisan bayramı olacak. 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın genel koordinatörü Tuncay Öztürk, dünyada her yıl ortalama 100-150 bin çocuğun Türkçe öğrendiğini söylüyor. Yani “dünya çocukları Türkçe konuşuyor”. Türkçe öğrenenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 10 yıl sonra neredeyse 2 milyona yakın insan Türkçe konuşuyor olacak. Türkçe Olimpiyatları ise bu süreci hızlandıran ve keyiflendiren bir organizasyon. İşte bu yüzden, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na ev sahipliği yapan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkçe Olimpiyatları’nı bir efsane olarak değerlendiriyor:

***

TBMM Başkanı Arınç:
“Türkçe Olimpiyatında TBMM özel ödülü vereceğiz”

“TBMM’nin açılış günü olan 23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilen tek bayramdır. Türkçe Olimpiyatları’nın, Türkiye’nin ve dilimizin tanıtımına çok önemli katkıları olduğuna inanıyorum. Bu olimpiyatlar sayesinde güzel Türkçemiz dünyanın birçok ülkesinde yaygınlaştırılmaktadır. Beşincisi önümüzdeki günlerde düzenlenecek olimpiyatlarda dereceye girenlere “TBMM Türk Dilini Teşvik Özel Ödülü” vereceğiz. Dünyanın dört bir yanında ilim yuvaları açarak Türkçeyi öğreten ve olimpiyatları düzenleyenlere teşekkür ediyorum. Sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.


Rakamlarla dünyada Türkçe!

* Dünyada 100’den fazla ülkede 500’ü aşkın lise ve ilköğretim okulunda Türkçe öğretiliyor.

* Her yıl 100 bin ile 150 bin arasında öğrenci Türkçe öğreniyor.

* 88 ülkede üniversitelerin Türkçeyle ilgili bölümleri ve Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten kurumlar var. Buralarda yaklaşık 4 bin kişi Türkçe öğreniyor.

* Üniversite düzeyinde Türkçe öğrenenler de dâhil edilirse dünyada her yıl 104 bin ilâ 154 bin kişi Türkçe öğreniyor.

* Her yıl en az on bin öğrenci Türkçe Olimpiyatları’na katılmak için çalışıyor.

* İlk olimpiyata 17 ülke, ikincisine 24 ülke, üçüncüsüne 41 ülke ve dördüncüsüne 81 ülke katılmıştı. Bu yıl 100 ülke katılıyor. Önümüzdeki yıl ise 120 ülkenin katılması bekleniyor.

* Bu yıl 5. düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’na 100 ülkeden 500-550 finalistin katılması bekleniyor. Olimpiyatlara her ülke en fazla 7 kişilik takımlarla katılabiliyor.

* Olimpiyatın Türkiye’de yapılan finaline katılacakları belirlemek için ülkelerin resmi kurumları seçmeler yapıyor. Bizzat o ülkelerin bakanlarının, eğitimcilerinin ve binlerce izleyicinin katıldığı yarışmalarla ülkelerinin temsilcileri seçiliyor.

* Türkçe Olimpiyatları, dünyada bu alanda yapılan ilk ve tek organizasyon.


KSENIYA JUK – BEYAZ RUSYA
Kseniya (14), Türkçe’yi öğrenmeden önce Türkiye’yi güzel denizi olan ve her zaman güneşli bir ülke olarak biliyormuş. Üstelik ona, Türkiye’ye olimpiyatlara katılmak için gelmeden önce Türkiye’nin tehlikeli ve modern olmayan bir ülke olduğunu söylemişler. Türkiye de ise böyle olmadığını görmüş. Türkleri çok sıcak ve misafirperver buluyor ve Türkiye’nin “çook hoşuna” gittiğini söylüyor. Türkçe’yi biraz zor buluyor. Ama Türkçe konuşmayı çok seviyor ve “Sesler senfoni Orkestrası gibi düzenli ve akıcı, dinlemek zevk veriyor.” diyor. Kseniya, “Türkçe şarkı dinliyor musun?” sorumuza, “Eveeet Türkçe müzikleri çok seviyorum. En çok Tarkan, Zara, Barış Manço ve Mustafa Sandal’ı dinliyorum.” cevabını veriyor ve başlıyor söylemeye: “OOO o da seviyor bile bile bunu yapıyo.” O kadar istekli ki nerdeyse bütün şarkıları söyleyecek. Zaten geçen yıl Türkçe olimpiyatlarında şarkı dalında birinci oldu. 23 Nisan’ı ise Türkçe kursunda öğrenmiş. Ve kursta her yıl 23 Nisan için büyük programlar ve şenlikler yaptıklarını söylüyor. Kseniya Atatürk’e bu güzel bayramı tüm dünya çocuklarına hediye ettiği için teşekkür ediyor. Baklava ve dönere bayılıyor. Türkçe’de en çok sevdiği kelimeler ise, “Aman Allah’ım, Anadolu, başka bardak (Rusça’da başka; kafa, bardak; karışık demek.)”

***

AUNG MYO HEIN – BURMA
Bir yıldır Türkçe öğrenen Aung (16), Türkçe öğrenmeden önce sadece güçlü bir devlet olduğunu duyduğu Osmanlı’yı biliyormuş. Türk kültürü ona çok farklı geliyor ve, “Türkler çok yemek yiyor.” diyor. Türkçe’yi zor bir dil olarak görmüyor. Ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okumak istiyor. Rafet El Roman’ı severek dinliyormuş. Memleketim, sürgün, sarı gelin ve zaman şarkılarını ezbere biliyor. 23 Nisan’ı sevdiğini söylüyor ve halk oyunlarını güzel buluyor.

***

NERTIL OSMANI – ARNAVUTLUK
Nertil de Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyormuş, sadece tarih derslerinden dolayı Osmanlı’yı biliyormuş. Nertil, Türkçe konuşmakta zorlanmadığını ve hatta Türkçeyi ana dili gibi konuştuğunu söylüyor ve ekliyor; “Türklerden farksız bir telaffuzum var.” Ona Türkçe’yi öğreten öğretmenlerine “müteşekkir” olduğunu söylüyor. Mehmet Âkif, Ömer Seyfettin, Necip Fazıl okuyor. Mustafa Sandal ve Mahsun Kırmızıgül hayranı. 23 Nisan için, “Bize göre Türkiye’nin babası olan Atatürk bu günü geleceğin mimarları olan çocuklara armağan etmiş.” diyor.

***

EMIL LULU – ETİYOPYA
Emil (15) önceden Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyormuş. Şimdi ise güzel bir ülke olduğunu söylüyor ve, “Bizi çok seviyorlar. İnsanlar dostça davranıyor.” diyor. Türkçe’yi özellikle yazma ve konuşmanın aynı olmasını büyük kolaylık olarak görüyor. Fakat eklerden yakınıyor, “Çok fazla ek var.” diyor. Cem Karaca, Barış Manço’yu çok seviyor. 23 Nisan çocuk bayramının dünyada sadece Türkiye’de olduğunu anlatıyor ve, “Bizim ülkemizde 23 Nisan bayramı yok, olsun istiyorum.” diyor. Türk yemeklerini çok sevmiş, zaten en çok “afiyet olsun” kelimesini seviyor.

***

KHANGELANI MHALENI – GÜNEY AFRİKA
Khangelani (16), Türkiye’yi milli takım dünya kupasında üçüncü olduğu zaman duymuş. Türk insanının hiçbir karşılık beklemeden iyilik yapması onu çok sevindiriyor ve, “Böyle candan bir millet beklemiyordum.” diyor. Başta Türkçe’yi öğrenmekte zorlandığını söyleyen Khangelani, şimdilerde öğretmenleriyle Türkçe şakalaştığını anlatıyor. Güney Afrika’da yaşayan sanat müziği şarkıcısı Yüksel Uzel’i severek dinliyormuş. “Allah var her şey var” favori cümlesi.

***

MARIAM ÇHİKVADZE – GÜRCİSTAN
Mariam (14) başta Türkçe konuşmakta zorlanmış ama şimdi kolay geliyormuş. Tarkan, Göksel, Gülşen, Serdar Ortaç’ı severek dinlediğini söyleyen Mariam, 23 Nisan çocuk bayramını ise “çok güzel ve ilginç bir şey” olarak değerlendiriyor. Türk yemeklerini, özellikle döner, baklava ve gözlemeyi çok sevmiş. Favori kelimesi “sevgi” ve bizim aracılığımızla bütün insanlara bir mesaj göndermek istiyor: “Birbirinizi sevin.”

***

CHISTINA SHIKHA – HİNDİSTAN
Chistina, önceden Türkiye hakkında Asya’nın bir ülkesi olmasının ötesinde bir şey bilmiyormuş. Türkçe’nin zor olmadığını ama kolay da olmadığını anlatan Chistina, “İlerde güzel konuşacağım.” diyor. Her akşam Türkçe şarkı dinliyormuş ve Edip Akbayram, Mustafa Sandal ve Murat Göğebakan’ı beğeniyormuş. “23 Nisan’ı biz de çocuk bayramı olarak kutluyoruz. Özel ve önemli bir gün.” diyor. Türkiye’de ise en çok döneri ve nazar boncuğunu beğenmiş. Favori sözcükleri ise “nazar, yam yam ve döner”.

***

SARA HALİL – IRAK
Sara, Türkiye’yi televizyondan tanıyormuş ve, “Türkiye hakkında hem iyi hem de kötü şeyler biliyordum.” diyor. Ama artık hep olumlu şeyler düşünüyormuş. Türkçe öğrenmekte zorlanmadığını çünkü gırtlak yapısına yakın olduğunu söylüyor. (Kuzey Irak Kürt’ü.) Telaffuz bozukluğu olmadığı için Türkiye’de onun Irak’tan geldiğine inanmıyorlarmış. Ahmet Kaya, Yavuz Bingöl ve Zara’yı beğeniyormuş. Türkçe’de “dost, sevgi, hoşgörü ve paylaşmak” kelimelerini beğeniyor.

***

CHHIM CHANDARO – KAMBOÇYA
Chhim de önceden Türkiye’yi hiç duymamış. Türkçe olimpiyatına katıldıktan sonra ise Türkçe’nin ileride çok iyi yerlere geleceğine inandığını söylüyor. Tarkan ve Haluk Levent’i severek dinliyormuş. Kendi ülkesinde çocuk bayramı olmadığını söyleyen Chhim, “23 Nisan Türkiye’de çocuklara çok önem verildiğini gösteriyor.” diyor. “Öğretmenim” kelimesini kendi dilinde “bir şey öğreten” anlamında bir kelime olmadığı için çok seviyormuş. Ve ona bu imkânları verdiği için Türk halkına teşekkür ediyor.

***

ABIPAXMAHOBA – AHHARYN, KAZAKİSTAN
Abıpaxmahoba (16), 13 yaşından beri Türkçe öğreniyor. Türklerin çocukları çok sevdiğini söylüyor ve üniversiteyi Türkiye’de okumak istiyor. Türkçe, Kazakça’ya yakın bir dil olduğu için zorlanmıyormuş. Dünya klasiklerinin Türkçe çevirilerini ve Cüneyt Suavi’yi severek okumuş. Kıraç, Murat Göğebakan ve Sezen Aksu’yu dinliyormuş. Abıpaxmahoba horonu çok güzel buluyor. 23 Nisan’ın kendi ülkesinde de kutlanmasını istiyor. İstanbul’daki kalabalık ve arabaların hiç aklından çıkmadığını söylüyor. Favori kelimeleri ise “lütfen, merhaba”.

***

MUYUNGJU KIM – KORE
Myungju (13), 2 yaşındayken babasının işi gereği Türkiye’ye gelmiş ve 6 yaşına kadar burada kalmışlar. Kore’ye geri dönünce Türklerden Türkçe dersi almaya başlamış. Başka bir dilde olimpiyat olmadığını söyleyen Myungju, “bu da Türkçe’nin ne kadar önemli bir dil olduğunu gösteriyor.” diyor.Tarkan’ı dinliyormuş. Türk yemeklerini, özellikle kuşbaşını çok sevmiş. Türkçe’de favori kelimesi ise “mavi”.

***

SUNEE ANNEL RAKOTONIRINDRIAN – MADAGASKAR
Sunee’yi, Türkiye’de, insanların ona sıcak davranması çok etkilemiş. “Türkiye benim için çok önemli bir ülke. Türkiye’de fizik okumak istiyorum.” diyor. Türkçe fıkra kitaplarını okumayı çok seviyor. Tarkan, Barış Manço dinliyormuş. Atatürk’ün bu bayramı dünya çocuklarına armağan etmesi onu çok etkilemiş ve Türkiye’deki bayram törenlerine katılmak istiyor. Türkçe’de “merhaba ve canım” kelimelerini seviyormuş.

***

BAT-UZLII LUVSINSHARAV – MOĞOLİSTAN
Annesi ev hanımı ve babası öğretmen olan Bat-ulzıı 17 yaşında. Türkiye’yi çok büyük bir ülke olarak düşünüyormuş. Ve Türkçe’nin gerekli bir dil olduğunu söylüyor. Türkçe öğrenmekte zorlanmamış. “sadece çalışmak ve istemek gerek” diyor. Candan Erçetin’i dinliyor ve onun şarkılarını ezbere biliyormuş. Türkçe’de “güzel ve mükemmel” kelimelerini sevdiğini söylüyor.

***

SAŞA KRASILNIKOV – RUSYA
Saşa’nın (17), Türkçe öğrenmeden önce Türkiye hakkındaki bilgisi sadece sıcak bir doğu ülkesi olduğuymuş. Türkçe öğretmeninin ona sık sık tekrarladığı gibi “Türkçe çok kolay” diyor. Modern Türk müziğini dinliyor ve Halk müziğini beğeniyor. Tarkan’ın “dudu” şarkısını ezbere biliyormuş. 23 Nisan çocuk bayramını okullarında kutlandığını ve çok önemli bir gün olduğunu söylüyor. Çünkü, “Çocuklar çok önemli, çocuklar bizim geleceğimiz.” diyor. Türkleri çok misafirperver ve sıcak insanlar olarak buluyor. Türkçe’de en çok “çıldırtma beni” cümlesini seviyor.

***

LESLIE MITLASSOU – KAMERUN
13 yaşında olan Leslie Türkçe öğrenmeden önce sadece Türkiye’nin haritadaki yerini ve Müslüman olduklarını biliyormuş. Öğretmenleri çok cömert olduğu için Türk insanının da cömert olduğunu düşünüyor. Ve Türkçe’yi zor bir dil olarak görmüyor. Barış Manço’yu dinlediğini ve şarkılarını ezbere bildiğini söylüyor. Türkiye’ye bir kere gelmiş ve gördüklerini unutamamış, Topkapı Sarayı’nı ise çok beğenmiş. Türkçe’de “anne” kelimesini seviyormuş.

***

JOSE IGNACIO – ŞİLİ
Jose’nin, ülkesinde yayınlanan bir dizide kırmızı fesli bir Türk ailesi varmış ve Türkiye’ye dair bilgisi bu aileden ibaretmiş. Diziden anne ve baba kelimelerini öğrenmiş, şimdi ise en çok “abi” kelimesini sevmiş. Türkçe’yi biraz zor buluyor. Barış Manço, Zara, Kıraç ve Şükrüye Tutkun dinliyor. Ve birçok şarkılarını ezbere biliyormuş. 23 Nisan’ın çok önemli bir gün olduğunu düşünüyor. “23 Nisan bizim günümüz. Bizim için çok güzel ve önemli bir gün. ” diyor.

***

MARIAM SOW – YENİ GİNE
Mariam da Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyormuş. Şimdi ise Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğunu ve Türkçe’nin uluslararası bir dil olmaya başladığını düşünüyor. Türkçe’yi zor buluyor ve sürekli pratik yapması gerektiğini söylüyor. Sezen Aksu’yu severek dinliyormuş ve “Yüksek Yüksek Tepeler” türküsünü ezbere biliyormuş. 23 Nisan sayesinde dünya çocuklarının Türkiye’yi daha yakından tanıdığını söylüyor.

***

MELİHA BİNTE BOSTAFA – BANGLADEŞ
Maliha, Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğundan emin olduğunu söylüyor. Maliha, geçen yılki olimpiyatı hiç unutamıyormuş ve düzenleyenlere teşekkür ediyor. “Türkiye’yi ve Türk insanını çok seviyorum.” diyor. Türkçe’nin kolay bir dil olduğunu ama bazen ekleri karıştırdığını söylüyor. Sertap Erener ve Tarkan hayranı olan Maliha, 23 Nisan bayramından dolayı dünya çocuklarının Türkiye’yi çok sevdiğini düşünüyor.

***

ABDULHAKİM ADEN – KENYA
Abdulhakim, Türkçe öğrenmeden önce Türkiye’nin sadece adını biliyormuş. Ama şimdi Türklerin hoşgörülü ve arkadaş yanlısı insanlar olduklarını düşünüyor. 23 Nisan içinse, “Umarım ki gelecekte bizim Kenyamız da 23 Nisan gibi bir bayrama kavuşacak.” diyor. Türkiye’deki arkadaşlarını hiç unutamadığını söyleyen Abdulhakim, çiğköfte yoğurduğunu ve çok eğlendiğini anlatıyor. Bu sebepten Türkçe’de favori kelimesi “çiğköfte”.

***

DEONE TAPPER – AMERİKA
Aslen Jameikalı olan Deone (13), Amerika’da yaşıyor. Ailesi üniversitede öğretim üyesi olan Deone, daha önce Türkiye’yi hiç duymamış. Bu yıl Türkçe olimpiyatlarına katılacak olan Deone, Türkçeyi çok zor bulmuyor, sadece “aksanım tam uymuyor” diyor. Şimdilik Türkçe öğrendiği “adım adım Türkçe” kitabını okumuş. Artık Türkiye’nin başkentinin Ankara olduğunu biliyor ve “Merhaba, şikayet” kelimelerini söylemek hoşuna gidiyormuş.

 

Bu yazı 2007, dosya haber, HABERLERİM kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.